26 Aralık 2011 Pazartesi

Trabzon ve İstanbul Davaları Birleşmeli

Hrant Dink Davası'nın 23. duruşmasında, müdahil avukatlar esas hakkında mütalaalarını açıklamaya devam etti. Mütalaanın bugün okunan ikinci bölümü, İstanbul ve Trabzon'da 19.01.2007 ve öncesinde olanları aydınlatıyor.


19 Ocak 2007'de Agos Gazetesi önünde vurularak öldürülen gazeteci Hrant Dink davasının  23. duruşmasında bugün Dink'in avukatlarının 22. duruşmada okumaya başladıkları 205 sayfalık esas hakkında mütalaalarının sunulmasına devam edildi.

Beşiktaş 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada tutuklu sanıklar Yasin Hayal ve Erhan Tuncel hazır bulundu.

Mahkeme Başkanı Rüstem Eryılmaz duruşmayı 11.00'de başlattı.

Duruşmada sunulan mütalaanın ikinci bölümünün temel konusu, suç yeri ve tarihi; yani İstanbul ve Trabzon, 19.01.2007 ve öncesiydi.

"Trabzon ve İstanbul davaları birleşmeli"

Söz alan Avukat Bahri Bayram Belen, "Cinayetten sonraki süreç ve kamu görevlilerinin ihmali"ni değerlendireceklerini söyledi.

Belen, cinayetle ilgili Trabzon'da yürütülen dava ile İstanbul'daki ana davanın birleştirilmesinin önemini bir kez daha hatırlatarak, "Trabzon'da görülen davada sanıkların sadece görevi ihmal suçundan yargılandıklarını ancak sanıkların yaptıkları görevi ihmal değil, ihmalli davranışla adam öldürmeye iştiraktir" dedi.

Belen, bu iki davanın birleştirmesinin davanın seyrini değiştirebileceğini ifade etti.

Avukatların sırayla okuduğu mütalaada, Dink cinayetinin hazırlanması, işlenmesi, cinayetin ardından delillerin gizlenmesi, karartılması, yargı süreci ve çerçevesi arasındaki paralelliğe dikkat çekildi.

Mütalaa, "aslında bu soruşturma ve yargılama nasıl olmalıydı" sorusunu yanıtladı; cinayetin sorumlularının sadece Trabzon'daki ayağının bir kısmının açığa çıkarıldığının altını çizdi.

74. sayfadan başlayan esas hakkındaki görüşün ikinci bölümü sırasıyla, "Soruşturma süreci, Trabzon Jandarma dosyası, Trabzon Emniyet dosyası, İstanbul Emniyet dosyası, İstihbarat Daire Başkanlığı dosyası, Samsun Emniyet ve Jandarma dosyası, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi" başlıkları vardı.

Mütalaada Dink suikastının işlenişi ile ilgili süreçler, kişiler, kişilerin rolleri,  beyan ve savunmaları, kanıtları, tanıkları ve belgeler değerlendirildi.

Özellikle, cinayetin Trabzon ayağı üzerinde duruldu.

Yasin Hayal'in eniştesi olan Çoşkun İğci'nin McDonalds bombalamasının ardından jandarma görevlileri tarafından istihbarat elemanı olarak görevlendirildiğini belirtildi. Jandarma Komutanı Ali Öz ve Jandarma Yüzbaşı Metin Yıldız'ın cinayetten haberdar olduğu vurgulandı.
 
20 kişi yargılanmalı

Avukat Esra Salmanlı'nın okuduğu bölümde şu ifadeler vardı:

* Coşkun İğci, Yasin Hayal'in kendisinden silah bulmasını istediğini ve elinde Hrant Dink'in ev ve işyerine ait krokileri gördüğünü de jandarma görevlilerine bildirmişti.

* Okan Şimşek ve Veysel Şahin bu durumu üstleri konumundaki jandarma yüzbaşı Metin Yıldız'a bildirdi.

* Temmuz ayındaki olağan asayiş toplantılarından birinde Metin Yıldız, bu durumu jandarma il alay komutanı Ali Öz'e aktardı. Ali Öz "bunu sonra konuşuruz" diyerek konuyu kapattı. Bu hususta talimat bekleyen Okan Şimşek ve Veysel Şahin, Metin Yıldız'a tekrar hatırlattıklarında "ya, bu iş çok karışık bir iş" diyerek onları başından savdı.

Avukatlar, aşağıdaki 20 ismin Hrant Dink Cinayeti davası kapsamında yargılanması gerektiğini belirtti.

"Bu dosyada sanıkların eylemleri 5737 s.lı yeni TCY. nın 82/a maddesindeki 'Kasten öldürme suçunun; a) tasarlayarak işlenmesi" eylemini oluşturması nedeni ile faillerin konumlarına göre,silahlı örgüt ve 309. maddedeki suça teşebbüs suçundan ayrı olarak ve ayrıca cezalandırılması gereken bir eylem/suç olarak subut bulmaktadır" denildi.

1) Sanık ERHAN TUNCEL
2) Sanık YASİN HAYAL
3) Sanık OGÜN SAMAST
4) Sanık ZEYNEL ABİDİN YAVUZ
5) ERSİN YOLCU
6) AHMET İSKENDER
7) TUNCAY UZUNDAL
8) SALİH HACISALİHOĞLU
9) VEYSEL TOPRAK
10) OSMAN ALPAY
11) İRFAN ÖZKAN
12) MUSTAFA ÖZTÜRK
13) ŞENOL AKDUMAN
14) NUMAN ŞİŞMAN
15) ALPER ESİRGEMEZ
16) ERBİL SUSAMAN
17) YAŞAR CİHAN
18) HALİS EGEMEN
19) OSMAN HAYAL
20) COŞKUN İĞCİ

Adı geçen 20 kişinin cinayetin işlendiği tarihte, öncesinde ve sonrasında olayla nasıl bir ilgilerinin bulunmuş olduğunu dava sürecine ilişkin belgeleri tekrar gündeme getirerek sunan avukatların esas hakkındaki görüşlerinin okunması bitmedi.

Uzun süredir Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'ndan (TİB) beklenen Hrant Dink cinayetinin işlendiği Halaskârgazi Caddesi çevresindeki telefon görüşme kayıtları mahkemeye geçen celse ulaşmıştı ancak kayıtlar henüz tam olarak incelenemedi.

Ayrıca geçen celse Dink'in vekilleri TİB kayıtlarının gönderilse dahi tedbir olarak yine de saklanmasını talep etmişti. Henüz bu talebe cevap gelmedi.

Bir sonraki duruşma 10 Ocak, sabah 10.00'da.

Kaynak: Bianet