24 Aralık 2011 Cumartesi

'İşte size kanıt...'

Kayıp yakınları, Ayhan Çarkın'ın itiraflarını hatırlattı, devlete seslendi: “Yıllardır kanıt yok diyordunuz, işte kanıt. Artık JİTEM'ciler, Ayhan Çarkın konuşuyor. Alın size delil. Üstüne gidin.”


Cumartesi Anneleri ve insan hakları savunucuları 352. kez Galatasaray Meydanı'nda, kayıpların bulunması ve faillerin yargılanması talebiyle oturma eylemi yaptı. Eylemde, kayıpların resimlerinin yanı sıra İsmail Bahçeci'nin karikatürleri sergilendi.

'BİZİM SESİMİZİ DUYURAN GAZETECİLER TUTUKLANIYOR'

Eylemde ilk sözü gözaltında kaybedilen Murat Yıldız'ın annesi Hanife Yıldız aldı. Yıllardır kayıp yakınlarının mücadelesini kamuoyuna duyuran gazetecilere yönelik baskılara dikkat çeken Yıldız, DİHA ve Özgür Gündem Gazetesi'nin çalışanlarının da aralarında olduğu 49 gazetecinin gözaltına alındığını 36'sının tutuklandığını hatırlattı.

“Demokrasiden söz edenler önce dönüp kendilerine baksınlar” diye Yıldız şöyle devam etti: “Bizim sesimizi duyuran, bizim yanımızda yer alan gazeteciler gözaltına alınıyor, tutuklanıyor. Öğrenciler öğrenciden sayılmıyor, avukatlar mesleklerini yaptıkları için tutuklanıyor. Bu mu demokrasi?”

Galatasaray Meydanı'nda verdikleri mücadelenin önümüzdeki hafta 16. yılını dolduracağını hatırlatan anne Yıldız, “Çok acılar yaşadık, çok üzüntü yaşadık, çok emek verdik. Bu meydanı bize Baba Ocak bıraktı. Kayıplarımızın bulunması, sesimizin duyulması için mücadele ediyoruz. Adalet arayışımızı sürdürüyoruz” dedi.

'BÖYLE MODEL ÜLKE İSTEMİYORUZ'

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, kayıp resimleri arasında tesadüfen Ahmet Demiray'ın resmini aldığını söyleyerek, Demiray'ın kaybedilmesine ilişkin açılan davayı avukat olarak takip ettiğini söyledi. Tanrıkulu, “Ahmet Demiray'ı gözaltına alanlar belli, tutanaklarda isimleri var. Eğer bu cumhuriyet, bu devlet insan haklarından bahsetmek istiyorsa önce adaleti sağlamalıdır. Türkiye her şeyde model ülke. Biz böyle model ülke istemiyoruz” dedi.

İnsanlığa karşı işlenen suçlarda zaman aşımının işletilemeyeceğini kaydeden Tanrıkulu, buna ilişkin düzenlemenin yapılması için Meclise yasa tasarısı verildiğini hatırlattı. Tanrıkulu, Meclise faili meçhul cineyetlerin araştırılması için komisyon kurması yönünde çağrı yaptı.

'O TOPLUM MUZ CUMHURİYETİNDEN ÖTEYE GİTMEZ'

Hüsamettin Yaman'ın ağabeyi Feyyaz Yaman, yıllardır Galatasaray Meydanı'nda mücadele eden kayıp yakınlarının toplumun vicdanı olduğunu söyledi.

Ayhan Çarkın'ın ifadelerinden dolayı “Geçen hafta itiraflar tiyatrosunun haftasıydı” diyen Yaman, mağdurlar adına şunları söyledi: “Buradaki insanlar ceset kemik arayışında değil. Devlet halen cesedi olmayan bir yüzleşmenin senaryosunu gündeme sokuyor. Devlete inancım yok. Çünkü, bu bir kandırmaca. Çünkü, 20 yıldır hukuk adına, adalet adına atılmış bir adım yok. Bugün Fransa, Libya, Tunus'un arka bahçeleri ile uğraşan mekanizmalar kendi bahçelerindeki çöplüğü temizlemek zorundalar. Evrensel bir dille konuşmaya kalkıyorlarsa önce kendi pisliklerini temizlemek zorundalar. 12 Eylül ve Maraş katliamı ile yüzleşmesini yapmayan, Ermeni ayıbını halen Hrant'larla yaşayan, aynı olayların yaşanmaya devam ettiği bir toplum var. Buradakilerin, demokrasinin, eşitliğin arayışında. Bu bir vicdan sorunudur, bununla yüzleşmeyen bir toplumda demokrasiden bahsedilemez, o toplum muz cumhuriyetinden öteye gitmez.”

'SORUMLU MEHMET AĞAR'

İsmail Bahçeci'nin 17 yıl önce İstanbul Levent'te sivil polisler tarafından kaçırıldığını söyleyen Umut Bahçeci, ağabeyinin kaçırıldığı sırada, “Ben İsmail Behçeci, beni kaybediyorlar” diye harkırdığını öğrendiklerini söyledi.

17 yıldır adalet arayışını sürdürdüklerini kaydeden Umut Bahçeci, ağabeyinin ölümünden devletin tüm birimlerinin ve dönemin yöneticilerinin sorumlu olduğunu söyledi. “Tetiği çeken değil, tetiği çektiren suçludur” diyen Umut Bahçeci, “Suçlu olan Mehmet Ağar'dır” diye konuştu. Bahçeci, failler bulunana kadar mücadele edeceklerini vurguladı.

'SENİ KARANLIK ÇUKURLARDA BIRAKMAYACAĞIZ'

İsmail Bahçeci'nin arkadaşları adına konuşan Süleyman Kalyoncu ise, “Biz ziyaret edeceğimiz bir mezar taşı istiyoruz. 'Mahsus mahal derler, kalırım zindanda' diyen sevgili dostum İsmail Bahçeci seni 17 yıldır arıyoruz. Seni soğuk ve karanlık çukurlarda bırakmayacağız, kararlıyız” şeklinde konuştu.

Başbakan ve cumhuriyet savcılarına seslenen Nurettin Yedigöl'ün kardeşi Muzaffer Yedigöl ise, “Yıllardır kanıt yok diyordunuz, işte kanıt. Artık JİTEM'ciler, Ayhan Çarkın konuşuyor. Alın size delil. Üstüne gidin” dedi.

Gözaltında kaybedilen Hasan Ocak'ın kardeşi Maside Ocak, İsmail Bahçeci'nin kendi el yazısı ile yazdığı defterinden şiirlerini okudu. Ayrıca, hasta olduğu için eyleme katılamayan Ayhan ve Ali Efeoğlu'nun babası Osman Efeoğlu'nun gönderdiği mesaj okundu.

'EMİR VERENLER, UYGULAYANLAR, DESTEKÇİLER YARGILANSIN'

Bu haftaki basın açıklamasını Canan Kaftan okudu. Ayhan Efeoğlu, Soner Gül, Hüsamettin Yaman ve İsmail Bahçeci ve bütün kayıpları istediklerini söyleyen Kaftan, "Başta Süleyman Demirel, Tansu Çiller, Nahit Menteşe, Doğan Güneş, Ünal Erkan, Mehmet Ağar, Mehmet Eymür, Korkut Eken, İsmail Şahin olmak üzere katiamların, gözaltında kayıpların tüm emir vericilerinin, uygulayıcılarının, destek vericilerinin yargılanmasını istiyoruz" dedi.

Kaynak: ETHA