26 Ekim 2011 Çarşamba

Tuğluk: İnsanlar Açıkta, Deprem Vergilerine Ne Oldu?

Depremin ardından Van'a giden BDP Van Milletvekili Aysel Tuğluk, deprem bölgesinde durumun ciddiyetini koruduğunu, ve en az 120 bin çadıra ihtiyaç olduğunu ifade ederek toplanan deprem vergileri ile ne yapıldığını sordu.




Van'da yaşanan depremin ardından bölgeye giden Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Van milletvekili Aysel Tuğluk, özellikle Erciş bölgesi ve bazı köylerde durumun ciddiyetini koruduğunu söyledi.

Depremin hemen akabinde diğer milletvekilleri ile birlikte Van'a gittiklerini ve çalışmalara destek olmaya çalıştıklarını söyleyen Tuğluk, hala pek çok köye tek bir yardım malzemesinin bile ulaştırılmadığını söyledi.

"En acil ihtiyaç çadır"

"Hava çok soğuk ve insanlar çoluk, çocuk sokakta yardım edilmesini bekliyor" diyen Tuğluk, bölgede en acil ihtiyaç duyulan şeyin çadır olduğunu söyledi ve sözlerine şöyle devam etti:

* İnsanlar naylon parçalarını birleştirip kendilerine çadır yapmaya çalışıyor. Bu naylonların altında 30-40 kişi son derece sağlıksız koşullarda yaşam mücadelesi veriyor.

* Burada insanların televizyon kanallarına tepkisi çok büyük. İnsanlar, televizyondan yardımların düzgün ulaştırıldığı yönünde haberler geçtiğini duyuyorlar. Ancak gerçek öyle değil. Sorun ciddiyetini koruyor.

* Deprem kuşağında yer alan bu ülkede Kızılay'ın sadece 40 bin çadırı var. Oysa sadece Van'da şu an en az 120 bin çadıra ihtiyaç var.

"Deprem vergilerine ne oldu?"

Deprem bölgesinde bizzat bulundukları için sıkıntıları tüm açıklığıyla görebildiklerini söyleyen Tuğluk, gelen yardımların dağıtımı ve adaletli paylaşımı konusunda ciddi sıkıntılar olduğuna dikkat çekti.

İlk günden itibaren ciddi şekilde koordinasyonsuzluk yaşandığını ifade eden Tuğluk, bu kadar çok deprem yaşanan topraklarda devletin hala bu kadar koordinasyonsuz olmasını eleştirdi.

Bülent Ecevit'in Başbakanlığı döneminde, 1999'da çıkartılan deprem vergilerinin Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) tarafından kalıcı hale getirildiğini hatırlatan Tuğluk, 12 yıldır bu vergilerle toplanan milyarlarca liranın nereye harcandığını bilmediklerini söyledi.

Tüm toplumun bu vergilerin nereye harcandığı konusunun üstüne gitmesi gerektiğini ifade eden Tuğluk, aynı sorunun deprem bölgesinde de sorulduğunu ve artık insanların "Devlet bu saatten sonra artık gelmesin" diyecek kadar öfkeli olduklarını sözlerine ekledi.

"Mahkumları nakil konusunda ikna ettik"

Van Cezaevi'nde yaşananlar hakkında da bilgi veren Aysel Tuğluk, dün (25 Ekim) gerçekleşen güçlü artçı sarsıntı sonrası mahkumların çok korktuğunu ve cezaevi dışında çadırlara alınmayı talep ettiklerini söyledi.

Mahkumların can güvenliği haklarını öne sürerek çadırda kalma taleplerinin cezaevi yönetimi tarafından olumsuz yanıtlanması üzerine cezaevinde isyan çıktığını anlatan Tuğluk, sözlerine şöyle devam etti:

* Cezaevi yönetimi firar olur gerekçesiyle mahkumların çadırda kalma taleplerini reddetti. Ancak bu mahkumlar pazar günü deprem olduktan sonra yıkılan cezaevi duvarından kaçıp ailelerini gördükten sonra geri döndüler. Kaçma niyetleri olsa kaçarlardı.

* Deprem sonrası cezaevinde ciddi hasar meydana geldi ve mahkumlar sadece can güvenliklerinin olmadığı gerekçesiyle isyan ettiler. Can güvenliklerinin karşılanması talepleri karşısında jandarma havaya ateş etti ve gaz bombalarıyla müdahale edildi. Çok sayıda da asker cezaevine yönlendirildi.

* Askerler tarafından bir operasyon düzenlenmesinin önüne geçebilmek için içeri girdik ve mahkumlarla görüştük. Aileleri Van'da olduğu için başka cezaevlerine de nakil edilmek istemeyen mahkumları uzun konuşmalar sonunda cezaevi onarılana kadar geçici olarak başka cezaevlerine nakil edilmeleri konusunda ikna ettik.

* Eğer ikna edemesek ve askerler operasyon düzenlese, ölümlerle sonuçlanabilecek bir felaket yaşayabilirdik.

Kaynak: Bianet