15 Ağustos 2011 Pazartesi

Komisyon araştırması değil yalan rüzgarı sanki!

Tolga Baykal Ceylan için, "Gözaltına bile alınmadı, yurt dışında" iddiasında bulunan Meclis İnsan Hakları Komisyonu, inceleme sırasında İğneada'ya bile gitmedi. Ceylan'ın mayosu, başka bir cesedin üzerinde çıktı. "Tolga Baykal Ceylan, Bulgaristan'da" iddiasında bulunan tutunak da sahte. Tutanağın içeriğini oluşturan görüşmede tercümanlık yaptığı söylenen asker ise, "Ben böyle bir görüşmede hiç bulunmadım" dedi.


Gözaltında kaybedilen Tolga Baykal Ceylan'ın annesi Kadriye Baykal Ceylan, Mazlum-Der İstanbul Şubesi'nde basın toplantısı düzenleyerek, Meclis İnsan Hakları Komisyonu'nun raporuna ilişkin itirazlarını birkez daha dile getirdi. Oğlumunun kaybedilişinin 7. yılında yaşadıklarını anlatan anne, "Tolga Baykal Ceylan gözaltına alınmadı, yurtdışına çıktı" diyen komisyon raporundaki çarpıklıklara dikkat çekti, jandarmanın hazırladığı sahte tutanakları deşifre etti.

'OĞLUMUN MAYOSUNUN CESEDİN ÜZERİNDE NE İŞİ VAR'

Kıyıköy'de bulunan bir cesedi teşhis etmesi için Çapa'daki Adli Tıp Kurumu'na çağrıldığını anımsatan Anne Ceylan, cesedin ağzındaki dişlerin kaplama olduğunu, oğlunun ise kaplama dişlerinin olmadığını, bu nedenle cesedin oğluna ait olmadığını söyledi. Adli tıp uzmanlarının da kendisine cesedin 50 yaşlarındaki birine ait olduğunu söylediğini aktardı. Ancak anne Ceylan, ceset üzerinde oğlunun mayosunun olduğuna dikkat çekerek, "Oğlum evden giderken mavi mayosunu götürmüştü. Bana teslim edilen eşyalar arasında mayo ve deniz havlusu çıkmadı. Oğlumun mayosunun cesedin üzerinde ne işi vardı? Zafer Üskül ve komisyon, bu önemli noktanın üzerine gitti mi?" diye sordu.

KOMİSYONUN RAPORU TUTANAĞI YALANLIYOR

Anne Ceylan, oğlunun yurtdışında olduğu iddiasına dayanak yapılan tutanağın da sahte olduğunu anlattı. 29 Eylül 2004 tarihini taşıyan tutanakta, piyade teğmen Emre Turan'ın görüştüğü Bulgaristan kolluk kuvvetlerinin, "Tolga Baykal Ceylan'ın Bulgaristan'da yaşadığı, şeker hastası olduğu"nu söylediği belirtildi. Söz konusu görüşmede tercümanlığı ise Yavuz Arda adlı askerin yaptığı yazıldı.

Ancak Meclis İnsan Hakları Komisyonu bünyesinde oluşturulan alt komisyon üyelerinin Arda ile görüşmesi gerçeği ortaya çıkardı. Yavuz Arda, Pomak olduğunu, Bulgarca bilmediğini, tutanakta iddia edildiği gibi bir görüşmeye katılmadığını, askerlik boyunca hiçbir yerde tercümanlık yapmadığını belirtti.

KOMİSYON İĞNEADA'YA BİLE GİTMEMİŞ

Kayıp yakını Tolga Baykal Ceylan, geçtiğimiz Cumartesi günü gittikleri İğnede'da komisyonun İğneada'ya hiç gitmediğini öğrendiğini söyledi, "İğneada'ya hiç gitmeden, belki karakola bile giderek tutanaklara bakmadan, bu raporu yazdılar" diye konuştu.

Komisyon raporuna ilişkin itirazlarını sıralayan Anne Kadriye Baykal Ceylan, oğlunun akıbetini araştıran bir komisyon kurulduğunda heyecanlandığını ancak sonucun kendisi için büyük bir şok olduğunu söyledi, "Bu raporla toplumu da aşağılıyorlar. İnsanları aptal yerine koyuyorlar. Biz böyle bir komisyon istemiyorduk. Bizim talep ettiğimiz, tarafsız bir komisyondu" dedi.

'EĞER OĞLUM HAYATTAYSA...'

Kayıp yakını Ceylan, Komisyon Başkanı Zafer Üskül başta olmak üzere bütün komisyon üyelerine, "Eğer oğlum hayatta ise o zaman onu bana ya da beni ona götürün" diye seslendi.

Mazlum-Der İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Mehmet Ali Cebecioğlu da açıklama yaparak, devletin vatandaş için var olması gerektiğinin altını çizdi, "Devlet, vatandaşın hayatını korumaya yönelik değil kendisini korumaya yönelik hareket etmektedir. Devletin bulmadığı Tolga'nın akıbetini halen kimse bilmemektedir. Mazlum-Der olarak, bugün Tolga Baykal Ceylan'ın bilinmez olarak kalmasını engellemek için unutulan, unutturulmak istenen kayıpların unutulmaması özellikle de sorumluların yargı önüne çıkartılması için bu ve benzeri olayların takipçisi olacağız" dedi.

Kaynak: ETHA