24 Ağustos 2011 Çarşamba

İşçilere uygulanan polis terörüne tepki

TÜRK-İŞ’e bağlı 10 sendikanın oluşturduğu Sendikal Güç Birliği Platformu, Balcalı ve İBB işçilerine yönelik polis saldırılarını kınadı.


Sendikal Güç Birliği Platformu adına yazılı bir açıklama yapan Dönem Sözcüsü Deri-İş Genel Başkanı Musa Servi, “Adana’da Balcalı Hastanesinde taşeron sistemine karşı Dev Sağlık-İş Sendikasında örgütlenen işçilere dönük polisin saldırısı ve aralarında Dev Sağlık-İş MYK üyesi Mustafa Hotlar ile Çukurova Şube Başkanı Bülent Kara’nın da olduğu 25 işçinin gözaltına alınması işçilerin en temel hakkı olan örgütlenme özgürlüğünün ihlalidir. Bizler kölelik şartlarının dayatıldığı taşeron işçilerinin mücadelelerinin her zaman yanındayız ve gözaltındaki işçilerin derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Çukurova’da sağlık işçilerinin, İstanbul’da Tek Gıda-İş üyesi işçilerin, İzmir ve Tuzla’da Deri-İş üyelerinin ve ülkenin birçok yerinde güvencesiz, kuralsız çalışmaya karşı anayasal haklarını savunan işçilerin direnişlerini sahipleniyoruz. İstanbul’da işveren Büyükşehir Belediyesinin işçilerine yönelik zorla sendika değiştirme baskısına ve sürgün uygulamalarına karşı temel demokratik haklarını kullanan Belediye-İş İstanbul Şubeleri üyelerine yönelik polisin coplu, gazlı saldırısı kabul edilemez bir tutumdur. Belediye işçilerinin özgür iradeleri ile diledikleri sendikaya üye olma hakkına saygı gösterilmesi yerine işveren Büyükşehir Belediyesinin işçileri zorla ve baskıyla yandaşı sendikaya üye yapmaya çalışması yasalara aykırıyken bu haksız tutumu protesto etme hakkına sahip olan ve işyerinde yetki sahibi olan Belediye-İş üyelerine dönük polis saldırısı da söylemle uygulama arasındaki uçurumu açığa çıkarmaktadır” dedi.

BASKI İLE SORUNLAR ÇÖZÜMSÜZ BIRAKILIYOR

Farklı görüşlerden muhalif kesimlere yönelik baskı politikalarının demokrasi ile bağdaşmadığını belirten Servi, ülkede temel hak ve özgürlükler konusundaki sorunların uzlaşma ve diyalog ile çözülmediğini, asker ve polis operasyonları ile zor ve baskı uygulanarak sorunların daha da çözümsüz bırakıldığını kaydetti.

Anadolu Ajansında çalışanlara yönelik baskı, tehdit ve taciz ile emekliliğe zorlama, işyeri değiştirme gibi uygulamaların hem çalışanların örgütlenme özgürlüğüne hem de basın özgürlüğüne dönük bir saldırı olarak gördüklerini dile getiren Servi, baskı uygulayan Anadolu Ajansı yönetimini kınadıklarını kaydetti. 19 Ağustos tarihinde Ulusal Kanal, Aydınlık Gazetesi ve İşçi Partisine dönük baskınlara da değinen Servi, bu baskınların muhalefete olan tahammülsüzlüğün göstergesi olduğunu dile getirdi. Servi, “Bizler herkesin özgürce düşüncelerini ifade edebildiği, halkların kardeşliği şiarının temel ilke olarak kabul edildiği, işçi ve emekçilerin ve her görüşten muhalefetin örgütlenme haklarına saygı gösterildiği bir ülke için mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.

İŞÇİLERE YAPILAN SALDIRIYI KINIYORUZ

DİSK, KESK, TMMOB ve TTB Balcalı Hastanesi’nde işçilere yapılan saldırıya tepki gösterdi. Örgütler yaptıkları ortak açıklamada, Adana Bölge Çalışma Müdürlüğü’nün kesinleşmiş kararlarına karşın, hukuksuz bir şekilde yapılan taşeron ihalesine izin vermeyen işçilere saldırılmasını kabul etmeyeceklerini bildirdi. Saldırı sonrası 6 işçinin yaralandığı, 25 işçinin ise gözaltına alındığı kaydedilen açıklamada, işçilerin Çukurova Üniversitesi işçileri olduğunun Çalışma Bakanlığı ve Bölge Çalışma Müdürlüğü tarafından kabul edilmesine rağmen hastane yönetiminin işçileri tanımadığı hatırlatıldı.

Açıklamada, “Bu gerçekliğe rağmen bir kez daha tümüyle hukuksuz olarak yapılmaya çalışılan ihalelere karşı hakları için direnen 25 sağlık işçisi arkadaşımız ihale salonu kapısı önünde gözaltına alındı” denildi. Hastane içinde gaz kullanılarak, “sağlık ortamında savaş” koşulları yaratılmasının kabul edilemez olduğu bildirilen açıklamada, bazı hasta yakınlarının da darp edildiği belirtildi. Hak arayan işçilere yapılan saldırının peşinin bırakılmayacağı ifade edilen açıklamada, gözaltına alınan işçilerin derhal serbest bırakılması talep edildi. SES de hastane içinde polis ve özel güvenlik tarafından işçilere saldırılmasını kınadı.

EMEP ADANA İL ÖRGÜTÜNDEN TEPKİ

Emek Partisi Adana İl Örgütü yaptığı yazılı basın açıklaması ile Balcalı hastane çalışanlarına dönük baskı ve şiddetin son bulmasını istedi. Polis vahşetini kınayarak başlanan açıklamada, ÇÜ Balcalı Tıp Fakültesinde çalışan işçilere bilim yuvası olan üniversite hastanesinde hastaların gözü ve bütün Adana kamuoyu önünde polisin vahşi bir saldırıda bulunduğu dile getirildi. Saldırı emrinin ÇÜ rektörü Alper Akınoğlu tarafından verildiğinin altının çizildiği açıklama şöyle devam etti; “Peki işçilere neden böyle saldırılmıştır? Hastane yönetiminin hukuksuz bir şekilde ihale yapmasını istemeyen işçiler en demokratik hakkını, direnme ve mücadele etme hakkını kullanmışlardır. Ancak karşılığında 25 gözaltı ve 5’i ağır onlarca darp edilen işçi. Bu mudur ileri demokrasi?”

İŞÇİLERİN MÜCADELESİNİ DESTEKLİYORUZ

Balcalı işçilerine yapılan saldırının tüm işçilere yapıldığının ifade edildiği açıklamada; “Partimiz, taşeron sisteme karşı onurluca direnen Balcalı işçilerinin mücadelesini desteklemektedir. Buradan bütün yetkilere çağrımız Balcalı’daki hukuksuzluğa dur demeleridir. Hastane çalışanlarına dönük baskı ve terör sona erdirilmelidir. İşçilerin hakları bir an önce verilmelidir. Emek Partisi (EMEP) olarak ayrıca yaralı işçilere acil şifalar diliyoruz” denildi. 

EVRENSEL
Kaynak: Haberlink