29 Haziran 2011 Çarşamba

Eti Gümüş'ten Çevre Mühendislerine Tazminat Davası

Eti Gümüş, Çevre Mühendisleri Odası'na Kütahya'da bulunan maden işletmesindeki atık barajının yıkılması üzerine görüşlerini açıkladığı için 30 bin liralık manevi tazminat davası açtı.



Eti Gümüş A.Ş., Çevre Mühendisler Odası'na (ÇMO) Kütahya'da bulunan maden işletmesindeki atık depolama barajının kısmen yıkılması üzerine görüşlerini açıkladığı için 30 bin liralık manevi tazminat davası açtı.

Kütahya Gümüşköy'deki Eti Gümüş AŞ'nin atık barajının iki seddesi 7 Mayıs'ta çökmüştü. Siyanürle altın aranan maden tesisinin çevreye zehirli atık sızdırdığı iddiaları yetkililerce kabul edilmedi. İki hafta önce Kütahya'ya bağlı Dulkadir Köyü'nden sekiz kişinin siyanürlü su nedeniyle zehirlendiği iddia edilmişti.

Maden şirketi Eti Gümüş, bu süreçte konuyla ilgili açıklamalar yapan ÇMO'ya 30 bin liralık manevi tazminat davası açtı.

"Halkı kin ve paniğe sevketmek"
ÇMO yaptığı basın açıklamasında, davanın ÇMO'nun yaptığı açıklamaların halkı kin, nefret ve paniğe sevk etmeye neden olduğu gerekçesiyle açıldığını söyledi.

Açıklamaya göre, dava dilekçesinde, "Halen devam etmekte olan, kesin ve emin ifadeler kullanılan haksız basın açıklamalarının ve kötülemelerinin dava sonuna kadar tedbiren durdurulması" ve "bu açıklamalar dolayısıyla şirket ve çalışanlarının, yöneticilerinin, hissedarlarının elem ve ızdırap çektikleri, bölgede yaşayan insanların hücumuna muhatap oldukları, toplumda kaybettikleri saygınlığın yeniden elde edilmesi için 30 bin TL'nin şirkete ödenmesi" ifadeleri yer aldı.

"İfade özgürlüğü engelleniyor"
ÇMO tarafından yapılan açıklamada şöyle dendi:

"Eti Gümüş'ün Kütahya'daki siyanür felaketinden sonra kamuoyunda kaybettiği itibarının 30 bin TL değerinde olduğuna inanmak istemiyoruz. Kütahya'daki felaket, ülkemizde siyanür liçi ile yapılan madencilik faaliyetlerinin ülkemiz toprağına, suyuna, insanına ne kadar zararlı olduğu en son yaşanan zehirlenme vakası ile de açıkça görülmüştür."

Açıklamada, açılan dava ile  kamu yararı ve halk sağlığını tehdit eden faaliyetler ile ilgili demokratik kitle örgütleri, platformlar ve meslek kuruluşlarınca "ifade özgürlüğü" kapsamında yapılan basın açıklamaların engellenmek istendiği belirtildi.

Kaynak: Bianet