27 Haziran 2011 Pazartesi

19. LGBTT Onur Yürüyüşü: Binlerce Kişi İstiklal Caddesi’nde Eşitlik ve Özgürlük İçin Yürüdü




Lambdaistanbul’un bu yıl 9. kez İstiklal Caddesi’nde düzenlediği Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Travesti, Transseksüel (LGBTT) Onur Yürüyüşü’ne 10 binden fazla kişi katıldı.

Şehir ve yurt dışından çok sayıda örgütün de katıldığı yürüyüşte bir destek de milletvekillerinden geldi. Seçimlerde BDP’nin desteğiyle milletvekili seçilen İstanbul vekilleri Sebahat Tuncel ve Sırrı Süreyya Önder ile Mersin milletvekili Ertuğrul Kürkçü’nün yanı sıra CHP’li milletvekili Melda Onur, EDP Genel Başkanı Ferdan Ergut ve eski İstanbul milletvekili EDP’li Ufuk Uras'tan geldi.

Feministler, sosyalistler, anarşistler, siyasi parti temsilcileri de yürüyüşte LGBT’lerle birlikte yürüdü.

Demirören AVM’yi ve geçtiğimiz hafta bir baskınla yaptıkları ayrımcılık yüzünden protesto edilen Mango mağazası ve English Time’ı bir kere daha protesto edildi.

Dev gökkuşağı bayrağı taşıyan katılımcılar yürüyüş boyunca “Velev ki İbneyiz, Alışın Her Yerdeyiz”, “Velev ki Dönmeyiz, Alışın Her yerdeyiz”, “Anayasada Cinsel Yönelim”, “Genel Ahlaksız” ve “Yıkılmadık Hiçbir Tabu Kalmayacak” dövizlerinin yanı sıra Kürtçe ve Ermenice dövizler taşıdı. “Eşcinseliz, buradayız, alışın”, “İstifa et Arınç”, “Baskı şiddet ahlaksa biz ahlaksızız”, “Ayşe Fatma’yı Ahmet Mehmet’i, birbirlerini sevebilmeli”, “Meclis, TCK, Ayırmcılık yapma!” gibi sloganlar atıldı.

Direnişin Ritimleri grubu müzikleriyle yürüyüş boyunca müzik yaparken Queer Tango grubu da dans gösterisi yaptı. Tünel’de sonlanan yürüyüş sonrası Demet Demir’in okuduğu basın açıklaması:

Basına ve Kamuoyuna,

Bizler Lezbiyeniz, Geyiz, Biseksüeliz, Travestiyiz,Transseksüeliz. Bugün bu meydanda binleriz; ve dünyadaki milyonlarca kardeşimizle birlikte adalet, eşitlik ve özgürlük için her gün daha da güçlenerek mücadele ediyoruz. Bütün dünyada neoliberal, otoriter politikalar baskısını arttırırken, Arap yarımadasında, Kuzey Afrika’da, İspanya’da, Yunanistan’da kendi hayatlarına sahip çıkmak için sokaklara dökülen milyonlar bize başka bir dünyanın mümkün ve gerekli olduğunu haykırıyor. Onların sesi, biz LGBTTlerin özgürlük hareketine güç veriyor. Biz biliyoruz ki tüm ezilenleri içeren ortak bir mücadele olmadan kurtuluş olmayacak.

Çok yakınımızda yıllardır hüküm süren otoriter yönetimler birer birer devrilirken Türkiye’de, AKP Hükümeti git gide otoriterleşerek ve muhalefet girişimlerini şiddet yoluyla bastırarak kendi hegemonyasını tesis ediyor. Ortadoğu ve Balkanlara demokrasi dersi vermeye kalkan Başbakan, bir yandan “kadın mıdır kız mıdır bilemem” sözleriyle cinsiyetçi muhafazakarlık ve polis şiddetini meşrulaştırırken diğer yandan da kabinesinin alelacele geçirmeye çalıştığı internete sansür yasasıyla hepimizin bilgiye erişim ve iletişim hakkını gasp ediyor. Bizler polis şiddetine, cinsiyetçi muhafazakarlığa, sansüre ve LGBTT bireylerin kimliği ve varoluşunu ifade eden kelimelerin AKP zihniyetinin filtresinde yok edilmesine karşı çıkıyoruz.

Bugün Türkiye’de;

Nefret cinayetlerinde ağır tahrik indirimleri uygulanarak zanlılar ödüllendiriliyor. Yasa yapıcılar ve karar vericiler var olan ayrımcı mevzuatı değiştirmemekte ısrarcılar.

Cinsel yönelim ve cinsiyet kimliklerimizden dolayı işe alınmıyor, çalıştığımız işlerden atılıyor, ayrımcı yasalarla mesleklerimizden men ediliyoruz.

Seks işçiliği yapan transseksüeller sendikal haklardan ve devletin sosyal güvencesinden yoksun bir biçimde çalışmaya devam ediyor!

Trans bireyler, beden geçiş sürecini düzenleyen kanunlarla zorunlu kısırlaştırma uygulamasına maruz bırakılıyor.

Bizler;

Anayasanın eşitlik ilkelerini düzenleyen 10. maddesine ve ayrımcılık karşıtı yaslara”cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği” ibarelerinin eklenmesini,

Seks işçilerinin sendikal haklara sahip olmasını,

Nefret Suçları Yasasının çıkarılmasını,

talep ediyor; ataerkinin, ırkçılığın, sosyal ve ekonomik adaletsizliğin, her türlü ayrımcılığın hepimizi insanca yaşamaktan mahrum ettiğini bir kez daha haykırıyoruz.

Fotoğraf: Trui Hanoulle

onur yuruyusu 2011 from fotoakbaba on Vimeo.


19. LGBTT Onur Haftası, Onur Yürüyüşü ile Sona Erdi

19. Onur Yürüyüşü’ne Blok vekillerinden Tuncel, Önder, Kürkçü ve EDP başkanı Ergut katıldı. Yürüyüşe katılan binlerce kişinin talebi; anayasaya “cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği” ibarelerinin eklenmesi, seks işçilerinin sendikal haklara sahip olması, Nefret Suçları Yasası’nın çıkarılması.
2011 LGBTT Onur Haftası, İstanbul’da 19. Onur Yürüyüşü ile sonlandı. İstiklal Caddesi’ndeki yürüyüşe binlerce kişi katıldı.

Şişli’deki olayların ardından başlayan Onur Yürüyüşü’nde, ” Eşcinseller susmayacaklar”, “Hastanede değil, sokaktayız”, “Susma haykır eşcinseller vardır” gibi sloganların yanısıra “Hatip Dicle onurumuzdur” ve “yaşasın halkların kardeşliği” sloganları atıldı. “Velev ki ibneyim”, “Alışın, heryerdeyiz”, “Aşk örgütlenmektir”, “Anneyim, yanındayım”, “Benim çocuğum trans”, “Genel ahlaksız”, “Anayasada cinsel yönelim” dövüzleri taşındı.
Milletvekilleri de yürüdü.

Yürüyüşte Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku milletvekilleri Ertuğrul Kürkçü, Sebahat Tuncel, Sırrı Süreyya Önder ve CHP Milletvekili Melda Onur da vardı.

bianet’e konuşan Kürkçü, “Şişli’de Kürdüz, Taksim’de eşcinseliz. Eşcinsellerin haklarını savunmayan sosyalist değildir” dedi. Tuncel, ise “yeni anayasa cinsiyetçilikten arındırılarak, toplumsal cinsiyet eşitliği dikkate alınarak yapılmalıdır. Bu yapıldığında LGBTT bireylerin hakları da gözetilecektir” diye konuştu.

Mango ve English Time protestosu

Geçtiğimiz günlerde, English Time dil kursununda bir trans kadının kaydının yapılmaması ve Mango mağazasında yine trans bir kadının, kadın kabininde giyinmek istemesinin engelenmesi üzerine, yürüyüşçüler Mango ve English Time önünden geçerken, mekanları protesto etti, “homofobik mango” sloganları atıldı.

Kalabalık Galatasaray Lisesi’nin önüne geldiğinde, önceden atılmış biber gazının etkisinde kaldı. Yürüyüş helikopterler eşliğinde Tünel Meydanı’na kadar sürdü.

EDP Genel Başkanı Ferdan Ergut, “Buraya gelmeden başka bir ayrımcılık sorununu protesto etmek için bir araya gelmiştik. Şimdi Taksim’de başka bir ayrımcılığın Türkiye toplumu tarafından farkına varılması için mücadele eden insanlarla buraya geldik. Bu iki sorun aslında Türkiye toplumunun nasıl özgürleşeceğini bize gösteriyor. Türkiye’nin bütün mağdurları, geyleri, lezbiyenleri, travestileri, kürtleri, alevileri yanyana gelerek bu toplumu birlikte özgürleştireceğiz.”

Yapılan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

“Bugün gaz bombaları arasında yürüyerek buralara geldik. Bizler Lezbiyeniz, Geyiz, Biseksüeliz, Tanseksüeliz, Travestiyiz. Bugün bu meydanda binleriz ve dünyadaki mlyonlarca kardeşimizle birlikte eşitlik, adalet, özgürlük için güçlenerek mücadele ediyoruz."

“Bugün nefret cinayetlerinde ağır tahrik indirimiyle zanlılar ödüllendiriliyor. Cinsel yönelim ve cinsiyet kimliklerimizden dolayı işe alınmıyor, çalıştırılmıyor, ayrımcı yasalarla mesleklerimizden men ediliyoruz."

“Anayasal eşitlik ilkelerini düzenleyen 10. maddeye ve ayrımcılık karşıtı yasalara ‘cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği’ ibarelerinin eklenmesini, seks işçilerinin sendikal haklara sahip olmasını, Nefret Suçları Yasası’nın çıkarılmasını talep ediyoruz.”

Çiçek Tahaoğlu
Kaynak: Bianet