30 Ağustos 2010 Pazartesi

"Memleket Meselesi" Tartışmak Halka Yasak: Üç Ayda 249 Sanık!


2010'un ikinci çeyreğinde düşünce suçlusu sayısı önceki yıla göre ikiye katlandı. TMY sanıklarının sayısı beş kat arttı. Savaş şiddetlendikçe ifade özgürlüğü zayıflıyor.

Erol ÖNDEROĞLU

hukuk@bianet.org


İstanbul - BİA Haber Merkezi


Raporun tam metnini görüntülemek için tıklayın.


Kürt Sorunu barışçıl yollarla çözülmedikçe, parlamenter demokratik sistem pekiştirilmedikçe ve sorunlar tüm açıklığıyla tartışılamadıkça Türkiye, demokrasiyi özümsememiş ve düşüncelerini açıklayan herkesin hapis tehdidi altında yaşadığı bir ülke olarak kalmaya devam edecek gibi görünüyor.


Kürt Sorunu'ndaki çözümsüzlük ve siyasetteki tıkanma derinleşirken basın ve ifade özgürlüğüne yönelik hak ihlalleri de yeniden TSK ve PKK arasında "düşük yoğunluklu" savaşın yaşandığı 90'lı yıllar düzeyine yükselmeye başladı.


TCK 301'den açılan soruşturma ve kovuşturmaların Adalet Bakanlığı'nın devre girmesiyle büyük ölçüde sınırlandırılması, TCK'de gerçekleştirilen hapis cezalarının paraya çevrilmesi, ertelenmesi, "hükmün açıklanmasının geriye bırakılması" ve benzeri düzenlemeler de düşünce özgürlüğü standartlarını geliştirmekte anlamlı bir sonuç vermedi.


Bir yılda düşünce suçlusu sayısı iki kat arttı!

BİA Medya Gözlem Masası'nın yayımladığı Nisan-Mayıs-Haziran 2010 Medya Gözlem Raporu, 53'ü gazeteci toplam 249 kişinin düşüncelerini ifade ettikleri için yargılandığını saptıyor. 2009'un aynı döneminde 57'si gazeteci 125 kişi hapis veya tazminat talebiyle yargılanıyordu. Bir yıl içinde düşüncelerini ifade ettikleri için mahkeme önüne çıkan yurttaş sayısının yüzde yüz artmış olması çok kaygı verici.


170'i gazeteci toplam 471 kişinin adının geçtiği Rapor ihlalleri "saldırı ve tehdit", "gözaltı ve tutuklamalar", "basın ve ifade özgürlüğü davaları", "düzenleme ve hak aramalar", "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi", "Sansüre tepkiler" ve "RTÜK uygulamaları" başlıklarıyla işliyor.


110 TMY sanığı!

İfade özgürlüğünü sistemli şekilde ve hukuka aykırı şekilde bastıran en etkin araçlardan birisi olarak Terörle Mücadele Yasası (TMY) öne çıkıyor.


TMY sanıklarının sayısı, 2008'den beri düzenli olarak artıyor. Nisan-Mayıs-Haziran 2010'da, 24'ü gazeteci 110 kişinin TMY'den hapis istemiyle yargılanması gündeme geldi. 2008'in aynı döneminde 14 olan sanık sayısı, 2009'da 20'ye çıkmıştı.


Yılın ikinci çeyreğinde yargılanan, henüz yargılanmaya başlayan, beraat ve mahkûm edilenler: İsmail Beşikçi, Zeycan Ballı Şimşek, Cevdet Bağca, Ferhat Tunç, Fatih Taş, Leyla Zana (10), Ertuğrul Mavioğlu, Ali Kırca, Fehmi Kılıç, Ziya Çiçekçi, Namık Durukan, Hasan Çakkalkurt, Roni Margulies, Adnan Demir, Ferhat Tüzer, Berna Yılmaz, Utku Aykar, kapatılan DTP'nin 54 belediye başkanı, Mehmet Güler, Ragıp Zarakolu, Ahmet Türk (8), İrfan Aktan, Merve Erol, Nedim Şener, Filiz Koçali, Ramazan Pekgöz, Hakan Tahmaz, İbrahim Çeşmecioğlu, Bülent Yılmaz, Hamza Gündüz, Mehdi Tanrıkulu, Vedat Kurşun, Aysel Tuğluk, Mahmut Alınak, Bedri Adanır, Selim Sadak (2), Hatip Dicle, Barış Grubu 17 üyesi, Veysi Sarısözen, Veysi Ürper ve Özlem Aktan.


4'ü gazeteci 10 kişiye TMY cezası

Azadiya Welat gazetesi sorumlu müdürü Vedat Kurşun, "PKK propagandası" içeren haberlere yer verdiği iddiasıyla 166 yıl 6 ay hapisle cezalandırıldı. Diğer ceza alanlar, Cevdet Bağca, Mehmet Güler, İrfan Aktan, Merve Erol, Hamza Gündüz, Mahmut Alınak, Selim Sadak, Leyla Zana ve Veysi Sarısözen oldu.


Örgüt suçlaması ve tutukluluğu yaygın!

Halen 25 gazeteci, Kürdistan Topluluklar Birliği (KCK), Kürdistan İşçi Partisi (PKK), Marksist Leninist Komünist Partisi (MLKP) veya "Ergenekon" yargılamalarında "silahlı örgütlerle ilişki" iddiasından cezaevinde bulunuyor. PKK ve Ergenekon dosyalarından bazı sanıklar, "cezaya dönüşen uzun tutuklulukları" Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne taşıdı.


Devrimci Demokrasi gazetesi sorumlu müdürü Erdal Güler ve Azadiya Welat gazetesi eski yetkilisi Vedat Kurşun, PKK ve Maoist Komünist Partisi (MKP) gibi örgütleri "öven yayın yaptıkları" iddiasıyla hapisteler. Güler 2014'ten önce tahliye edilmeyecek.


Savcı, üç kitap ve dergide yayımlanan haberlerde "örgüt propagandası yapıldığı" ve "suçlu övüldüğü" gerekçesiyle Aram Yayınları imtiyaz sahibi ve Hawar gazetesi yetkilisi Bedri Adanır'ın 50 yıl hapsini istedi. Dengê Hevîya Jinê kadın dergisinin sorumlu yazı işleri müdürü Gurbet Çakar, DİHA muhabiri Hamdiye Çiftçi ve Azadiya Welat'tan Ali Konar'ın tutuklulukları yeniydi.


"Ergenekon Örgütü" operasyonundan tutuklanan Cumhuriyet gazetesi eski Ankara temsilcisi Mustafa Balbay "anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmek" iddiasıyla 500'ü aşkın gündür, Aydınlık dergisi yazarı Emcet Olcayto "örgüt üyeliği" iddiasıyla, gazeteci Tuncay Özkan "örgüt üyeliği ve darbe girişiminde bulunmak" iddiasıyla Eylül 2008'den bu yana cezaevinde.


KCK'ye yönelik operasyondan tutuklanan Gün TV yetkilisi Ahmet Birsin ve Adana Radyo Dünya yayın yönetmeni Kenan Karavil ve Azadiya Welat'tan Seyithan Akyüz hakkında iddianamenin yazılması bir yılın aşkın bir süreyi aldı.

MLKP operasyonundan tutuklanan İstanbul Özgür Radyo yayın yönetmeni Füsun Erdoğan ve Atılım dergisi yayın koordinatörü İbrahim Çiçek'ün tutukluluğu dört yıla yaklaşıyor.


Aydınlık dergisi yayın yönetmeni Deniz Yıldırım ve Ulusal Kanal istihbarat şefi Ufuk Akaya, Başbakan Erdoğan'ın telefon konuşmalarına dair kayıtları ele geçirdikleri gerekçesiyle 9 Kasım 2009'dan beri Silivri Cezaevinde.


11 basın meslek örgütünün temsil edildiği G9 Platformu, başta Anayasa, TCK ve TMK olmak üzere basın ve ifade özgürlüğünü kısıtlayan tüm düzenlemelerin kaldırılmasını ve hapisteki gazetecilerin tahliyesini istedi.


Yargı "kişilik hakları"na hiç olmadığı kadar "hassas"!

10 gazeteci, toplam 1 milyon 779 bin 002 TL manevi tazminat istemiyle açılan davalar çerçevesinde yargılandı.


Vakit gazetesinden Harun Aksoy ve Nuri Aykon, "Onbaşı" davasında 312 generale toplam 616 bin TL tazminat ödemeye mahkum edildi. Ceza faiz ve mahkeme giderleriyle birlikte 1 milyon 300 bin TL'yi buluyor. Ayrıca. Sesonline.net sitesi yazarı Yalçın Ergündoğan da bin 500 TL tazminatla cezalandırıldı.


Ayrıca "hakaret" suçlamasıyla 7'si gazeteci 17 kişi, ceza davaları çerçevesinde yargılandı; Berrin Tursun, Erdem Büyük, Müjde Ar ve Mustafa Arıgümüş toplam 4 yıl hapse mahkum edildiler.


Barış Yarkadaş ve Meral Tamer beraat ederken karikatürist Halil İbrahim Özdabak'ın davası zamanaşımından düştü.


Vicdani redde desteğe altı ay hapis!

1'i gazeteci 21 kişi, "halkı askerlikten soğutmak" (TCK 318) ile ilgili yargılandı. Vicdani retçi Vicdani retçi Enver Aydemir'e destek veren Volkan Sevinç, Gökçe Otlu Sevimli, Halil Savda ve Zarife Ferda Çakmak 6'şar ay hapse mahkum oldular.


Saldırılar 2'den 6'ya; gözaltı 2'den 3'e çıktı

Beş muhabir (Mehmet Ali Ünal, Veysel Polat, Ömer Çelik, Murat Altunöz, Pınar Ural) ve Doğan Medya Holding saldırıların hedefi olurken üç gazeteci (Serkan Demirel, Çağdaş Kaplan ve Remzi Coşkun) de gözaltına alındı. 2009'da iki gazeteci saldırıya uğramış, ikisi de gözaltına alınmıştı.


AİHM cezalarında son iki yılda yüksek artış var!

Türkiye ifade özgürlüğünü ihlalden, Abdulkerim Bingöl, Yedinci Gün ve Toplumsal Demokrasi gazetelerinin 12 çalışanı, Ercan Gül, Deniz Kahraman, Zehra Delikurt, Erkan Arslanbenzer, Özcan Sapan, Norma Jeanne Cox, Günlük Evrensel gazetesi yetkilileri Fevzi Saygılı ve Nizamettin Taylan Bilgiç'in başvurularında AİHM'de toplam 75 bin avro (yaklaşık 148 bin 300 TL) tazminat ödemeye mahkum oldu.


AİHM cezaları, 2009'un aynı dönemine göre yüzde 645 arttı. 2009'da ceza 11 bin 613 avro (25 bin 150 TL) idi. Artış, cezanın 8 bin avro (16 bin TL) olduğu 2008'den beri sürüyor.


Gazeteci cinayetleri cezasız!

Son 30 yılda işlenen Abdi İpekçi, Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı ve Hrant Dink cinayetlerini "azmet-tirenler" henüz ortaya çıkarılamadı. Güvenlik kuvvetlerinin gazetecilere yönelik suçları cezasız kalırken Dink cinayetinde "devlet ihmali" tüm boyutlarıyla tartışılamadı. (EÖ)