4 Kasım 2010 Perşembe

"Benim Ülkem Sana Dar Gelir" davası 5 Kasım, saat 11.35'de

BASINA ve KAMUOYUNA;

Türkiye, yarattığı kafese her geçen gün birilerini daha kapatmaya, bu sonsuz cenderede her kesimden duyarlı insanı aynı eşitsiz ve adaletsiz yöntemle boğmaya devam ediyor. Adalet talebi için yolları aşındıran insanlar, kuşak kuşak, o adaletin gerçekten yerini bulacağı günlerin peşinde koşuyor. Ayrımcılık, her köşe başından o çirkin suretini ve kanlı dişlerini göstermeyi sürdürüyor.

HYHKD Başkanı Eva Aksoy’u doğrudan, Türkiye’de birlikte yaşadığı insanların içinde ötekileştirerek tek başına bırakmak amacıyla; “Taşnak kırıntısı”, “Ermeni ajanı”, "provokatör", "ajitatör" gibi sözlerle itham edip, “Benim ülkem sana dar gelir, sen Erivan’a git” diyerek kovmaya dahi cüret edebilen ve haksızlığı bir karakter özelliği haline getirmiş kişinin, hayvan hakları mücadelesinde 22 yıldır faaliyet gösteren bir derneği de, “gizli örgüt/ajanlık örgütü”, "ülke aleyhinde faaliyet gösteren örgüt" ya da “çete”; dernek destekçilerini de "tetikçi" gibi sıfatlarla yaftalamasına, Türkiye sınırları içerisinde çok da şaşıracak değiliz. Bizim asıl şaşırdığımız, bugüne kadar Türkiye’de şahit olduğumuz her türlü hukuksuzluk ve eşitlik, adalet ihlali örneğine rağmen; haksızlığın bunca geniş bir nüfusla temsil şansı bulduğu ülkemizin, resmi kurumları tarafından, haksızlığa uğrayanlardan çok haksızlığın arkasında durmak için gösterdiği azimdir.

Başta Eva Aksoy olmak üzere, adı geçen derneğin bünyesinde bulunan herkesi kriminalize etmeye çalışan, karalayan, aleyhte propaganda yürüten; üstelik bunların tamamını, Türk Ceza Kanunu’nda karşılığı ve cezası bulunan bir dolu suçu, en vahimi de, “halkı kin ve düşmanlığa tahrik ederek” yapan kişi, söz konusu kininin sınırlarını; bulduğu yoğun hukuksuzluk ortamında Aksoy’un açık ikâmetgâh adresini internet üzerinden yayınlayıp, “Nereye kaçacaksın?” diye sormaya ve "Senin sonun darağacıdır" demeye kadar vardırdığı halde, daha ‘milli’ gördükleri konularda pek keskin olan savcılarımızın gözlerinden nedense kaçmış ve hakkında bir yasal işlem yapılmasına gerek duyulmamıştır.

Küfür, hakaret, tehdit ve iftiralarını başta basın mensupları, devlet kurumları ve ilgili kişi ve kuruluşlara internet ortamından dağıtarak, insanları Eva Aksoy’a karşı kışkırtan ve “harekete geçmeye” teşvik eden ve Ermenileri, “insanları arkadan vuran ırk” olarak niteleyen böylesi bir zihniyetin, daha çok yakın tarihlerde bu memlekette ne gibi cinayetlere neden olduklarını, halklar arasındaki kardeşlik bağını nasıl budamaya kalkıştıklarını çok iyi biliyoruz.

Ergenekon Terör Örgütü’nün iddianamesinde yer alan “Kafes Eylem Planı”nda, adı, “saldırıya uğrayan gayrimüslimler” listesinde, "saldırgan" olarak işaretlenen kişi hakkında nihayet açılan kamu davasının ikinci duruşması 5 Kasım, Cuma günü, saat 11:35’de görülecek.

Bu şahıs, yıllardır sürdürdüğü sözlü saldırılar, tehdit ve hakaretler nedeniyle, başından çok sonunu merak ettiğimiz bu davada, adalete hesap verecektir. Haklara saygılı tüm bireyleri bu duruşmaya katılmaya, bu dava sürecinde dayanışmaya çağırıyoruz.

Bizler, yarın hiç dilemediğimiz ve deli gibi korktuğumuz kem bir sonun ardından, “Hepimiz ......’yız” diye yollara dökülmemek için, o henüz burada ve bizimleyken o gün orada olacağız.

Yeryüzüne Özgürlük Derneği
Ayrımcılıkla Mücadele Komisyonu