5 Ocak 2012 Perşembe

İHD'den F tipine karşı kampanya

İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi, F tipi cezaevlerinin kapatılması talebiyle bir kampanya başlatıyor. 36 sanatçı kampanya için temsili hücre içinde fotoğraf çektirdi.


İHD İstanbul Şubesi Cezaevi Komisyonu, "Tecrit öldürüyor. F tipleri kapatılsın" şiarıyla bir kampanya başlatıyor. Üç ay sürecek olan kampanyaya çok sayıda aydın, sanatçı da destek veriyor. Kampanya, Nisan ayında Ankara yürüyüşü ile sonlandırılacak.

Kampanyanın amacı; 19 Aralık 2000 tarihinden bugüne F tipi cezaevlerine geçişle birlikte yaşanan hak ihlalleri, ağırlaştırılmış müebbetlik hükümlülere uygulanan sistemli ve sürekli ağır tecrit, F tipi cezaevlerinin hastalığa davetiye çıkaran sağlıksız yaşam koşulları ve hasta tutukluların durumuna ilişkin kamuoyu duyarlılığı yaratmak.

Kampanya, 3 ana eksen etrafında yürütülecek. Bunlardan birincisi; disiplin cezaları, işkence ve kötü muamele, görüş/iletişim/hücre cezaları, sürgün sevkler, sohbet hakkı genelgesinin uygulanmaması gibi hak ihlalleri.

İkincisi ise sağlıksız yaşam koşulları. Bu başlıkta, hücrelerin rutubetli olması, 8 ve 12 m2'lik sağlıksız hücreler, kış aylarında kaloriferlerin yanmaması, sıcak suyun haftada iki gün, bir saat verilmesi, içme suyunun hijyenik olmaması, yemeklerin kötü ve yetersiz olması, sağlık hakkına erişimin zorluğuna dikkat çekilecek. En önemlisi de hasta tutukluların durumu. İHD verilerine göre şu anda cezaevlerinde 100'ü ağır olmak üzere toplam 258 hasta tutuklu bulunuyor. Kampanya kapsamında bu hasta tutukluların tahliye edilmesi talebi dile getirilecek.

Kampanyanın diğer ekseni ise "tecrit ve etkileri" olarak belirlendi. Bu kapsamda ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan mahpusların durumuna dikkat çekilecek. Bu hükümlüler, ölünceye kadar 8 m2 hücrede tek başına tutuluyor. Sadece 15 günde bir 1 saat yakınları ile görüşebiliyor.

EYLEM TAKVİMİ

Nisan ayına kadar sürecek olan kampanya kapsamında İstanbul'un merkezi alanlarının yanı sıra çeşitli semtlerinde ve cezaevleri önlerinde eylem ve etkinlikler yapılacak. Hak ihlalleri ve disiplin cezalarının konu alınacağı Ocak ayında ilk etkinlik 10 Ocak'ta gerçekleştirilecek. Taksim Hill Otel'de yapılacak olan kampanyanın galasında, aralarında Nurgül Yeşilçay, Yetkin Dikinciler, Pınar Sağ, Altan Erkekli, Zuhal Olcay ve Lale Mansur'un da olduğu 36 sanatçının temsili hücre içinde çekilmiş fotoğrafları sergilenecek.

Kampanya süresince her cumartesi Taksim, Kadıköy, Mecidiyeköy ve Bakırköy meydanlarında insan hakları savunucuları F oluşturarak ellerinde gaz lambalarıyla siyah giyinerek oturma eylemi yapacak. Ocak ayının bir diğer eyleminin adresi Kandıra F Tipi Cezaevi önü olacak.

Şubat ayında "tecrit, sonuçları ve ağırlaştırılmış müebbet mahpusların koşulları", Mart ayında hasta tutuklular konusunda eylem ve etkinlikler yapılacak. Kampanya, Nisan ayında Ankara yürüyüşü ile sonlandırılacak.

TECRİT İŞKENCEDİR

İHD üye ve yöneticileri, dernek binasında düzenlediği basın toplantısında kampanyaya ilişkin bilgi verdi.

İHD İstanbul Şube Başkanı Abdülbaki Boğa, F tipi cezaevlerini "ölüm çukuru" olarak nitelendirdi, cezaevlerinin birer Guantanamo'ya çevrildiğini söyledi. Özellikle muhaliflerin daha sert izolasyona maruz kaldığını belirten Boğa, F tiplerindeki hak ihlallerinin sistematik olduğunu dile getirdi. Boğa, "Kişisel suçlar değil bu uygulamalar, F tipinde çok ciddi sistemli işkence devam ediyor. F tipi ceazevi demek işkence demek" dedi.

Boğa, çok sayıda duyarlı sanatçı ve siyasetçinin destek sunduğunu belirterek, kampanyanın başarılı geçmesi için destek beklediklerini söyledi.

Cezaevi Komisyonu üyesi Sevim Kalman, tecritin toplumda kanıksanmış bir duruma geldiğini söyledi. Kalman, bu durumu ortadan kaldırmak ve kamuoyunu duyarlı hale getirmek istediklerini dile getirdi.

TİHV ve TOHAV temsilcileri de kampanyaya destek olacaklarını söyledi. TİHV'den Hürriyet Şener, İHD'nin kurulduğundan bu yana cezaevlerinin sesi olduğunu söyledi, bu kampanya ile bu sesin daha da güçleneceğini belirtti. Tecritin bir işkence olduğunu dile getiren Şener, yasadan alınan güçle ve yasalara rağmen hak ihlalleri yaşandığını söyledi.

Kaynak: ETHA