16 Ocak 2012 Pazartesi

'Başbakan'ın parasını istemiyoruz'

Roboski Katliamı'ndan tesadüfen kurtulan Servet Encü, Başbakan Erdoğan'a, "Paranı istemiyoruz" diye sesleniyor. Onun hükümetten tek beklentisi, katliamı gerçekleştiren cezalandırılması.

Roboski Katliamı'nın üzerinden iki hafta geçti. Katliamın haberini vermek için Genelkurmay ve hükümetten talimat bekleyen yaygın medya, katliamı çoktan unuttu. Roboski ve Gülyazı köylerinde ise kadınlar yas tutuyor, çocuklar dahil erkekler ise ekmek için sınırın öte yakasına geçmeye başladı.

Servet Encü, katliamdan tesadüfen sağ kurtulan tek kişi. Onun tek avantajı, gruptan 50 metre önde olması. Bombardıman sırasında karların üzerinde 100 metre yuvarlanıyor ve sonra da ölü taklidi yapıyor.

'AİLELERİMİZİN YARISI IRAK'TA YAŞIYOR'

Katliam gününü ETHA'ya anlatan Encü, önce 1992-1993 yıllarını hatırlattı. Köyleri devlet tarafından boşaltılınca, ailelerin bir kısmının Irak'a geçtiğini, bir kısmının ise köylerde kaldığını anlattı, "Ailelerimizin yarısı Irak'ta yaşıyor" dedi.

Geride kalanlardan 100 ailenin korucu olduğunu söyleyen Encü, "Bu 100 aile, 600 lira maaş alıyor. Belki idare ediyorlardır. Ancak geride kalan 500 aile var. Bunların hali ne olacak? Mecburen bu sınırı kullanmak zorunda kaldık" diye konuştu.

'O GÜN BİZE KOMPLO KURDULAR'

Katliam günü için "O gün bize komplo kurdular" diyen Encü, şöyle konuştu: "Komutanlar, bazı akşamlar top atışı olacağı zaman, koruculara ve muhtara haber veriyorlardı. 'Bu akşam kimse gitmesin' diyorlardı. Ama o gün kimse böyle bir bilgi bize vermedi. Genelkurmay ve Başbakan 'PKK'nın geçiş güzergahıydı' diyor. Bu doğru değil. O yolu bizden başka kimse kullanmıyordu. Askerler de her zaman geçişimizi tepelerdeki noktalarından gözetliyordu. Bir sefer, 70 katır yükümüze el koyup tabura götürdüler. Bu kez ne yaptılar? Yolları kapattılar. Sınırın sıfır noktasında tek yol var. Ancak köye yaklaştığı zaman yol dörde ayrılıyor. Bunlar bütün yolları kapattılar. Daha öncesinde bu yollar açık bırakılıyordu ve biz köye gelebiliyorduk."

'ÖLÜ TAKLİDİ YAPTIM'

Servet Encü, grubun önünde olduğu için hayatta kaldığını anlatarak, "İki grup halindeydik. Önce bizim grup bombalandı. Yarım saat geçtikten sonra diğer grup bombalandı. Ben 50 metre uzakta olduğum için beni öldüremediler. Yuvarlandım, kara gömüldüm. Ölü taklidi yaptım. Sonra köylülere telefon açtım, 'bizi bitirdiler' dedim" dedi.

'İNSANLARIN YA KAFASI YOKTU YA DA...'

Köylülerin sınıra gelmesinin iki buçuk saati bulduğunu söyleyen Encü, bombardıman sonrasında gördüklerini ise şöyle anlattı: "Bombardıman sona erdikten sonra geriye doğru yürüdüm, kimler sağ, kimler yaralı bakmak için. İnsanlar paramparça olmuştu. Hayvanlar üzerine benzin dökülmüş gibi yanıyordu. İnsanları ya kafası yoktu, ya da kolu, bacağı bir yerdeydi. Her yere telefon açtım. 5 yaralımız vardı. Taburu aradım, 112'yi aradım. Kimse bize sahip çıkmadı. Batıda bir kedi ağaça çıktığı zaman indirmek için herkes seferber oluyor. Burada 35 insan katledilmiş, bir kedi kadar değerimiz yok. Diyeceğimiz budur."

'ERDOĞAN'DAN PARA İSTEMİYORUZ'

Hükümetin tazminat ödeme planına tepki gösteren Servet Encü, "Erdoğan'dan para istemiyoruz. Bu katliamı yapanların cezalandırılmasını istiyoruz. Dedelerimiz bu yolu kullanıyordu. Babalarımız bu yolu kullanıyordu. Şimdi de biz kullanıyoruz. Oğullarımızda kullanıyor. Şimdi de bu yolu kapatmayı düşünüyorlar. Buna izin vermeyeceğiz. Biz yine gideriz. Çünkü, geleceğimiz, her şeyimiz bu yoldur" diye konuştu.

Kaynak: ETHA