6 Ocak 2012 Cuma

30 liraya 14 saat çalıştırılıyorlar

Deri-İş Sendikası, Gerede'de deri işçilerinin günde 14 saat, günlük 30 TL yevmiyeye çalıştırıldıklarına dikkat çekti.

Deri-İş Sendikası, insanca çalışma koşulları için eylem başlatan Gerede deri işçilerinin çalışma koşullarına ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.

Buna göre deri işçileri, günde 14 saat, cumartesi de dahil 30 TL günlük yevmiye ile hiçbir iş sağlığı ve güvenliği ilkesine uyulmadan çalıştırılıyor. Sigortasız çalışma da çok yaygın.

Çalışma koşullarından dolayı sendikal örgütlenmeden korktuğuna dikkat çeken Deri-İş Sendikası, "Gerede deri işçileri bu çalışma şartlarına artık isyan etmektedir. Sendikalı, kurallı, insanca şartlarda çalışmak istemektedir. Sendikayla beraber köylerde yapılan toplantılarda sendika kültürüne uzaklığı ama öfkeyi görmek mümkündür. İlçede sendikanın olmaması, şehrin muhafazakar yapısı, işçilerin genellikle bölge insanı olması ve patronlarla 'tanıdık' olmaları sendikalaşmanın önünde engelken; baskı, sömürü ve ağır çalışma şartları tüm bu engelleri silip süpürmektedir" dedi.

PATRON SENDİKAYI KABUL ETMİYOR

Deri-İş Sendikası, haftabaşından bu yana taleplerini dile getirmek için iş bırakan işçilerin temsilcileri ile işverenlerin görüşme yaptığını, bu görüşmede sendika dışındaki bir çok talebin kabul edildiğini ancak işçilerin sendikadan vazgeçmediğini belirtti.

4 Ocak günü 500'ü aşkın kişinin yaptığı yürüyüş sırasında Belediye Başkanı'nın destek vermemesi üzerine işçilerin, "Başkan istifa" sloganlarını attığını hatırlatan Deri-İş Sendikası, "Polisin durdurma çabaları, cop ve biber gazı işe yaramamaktadır. Komiserin 'Hepinizi tutuklarım' demesi üzerine işçiler, 'Bizi tutuklayacaklarmış, haydi karakola yürüyoruz arkadaşlar' deyip yürüyüşe devam etmişlerdir. Polisin saldırısı sonucu kafa, kol ve bacaklarında morluklar olan, yaralanan işçiler olmuştur" dedi.

Deri-İş açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "İşçilerin talepleri kurallı, insanca bir yaşam sürmektir. Sendikayla yeni tanışılması ve işverenlerin ve 'önde gelen' insanların, kolluk kuvvetlerinin de yoğun müdahalesi devam etmektedir. 'Haklısınız ama bu iş kendi içimizde kalsın, sendikalı olmayın, haklarınızı alacaksınız, sendikayla hareket ederseniz şehir dışından insanlar gelecek, olay çıkacak' gibi söylemlerle ve 'işçi temsilcileri' imzasıyla oldukça muğlak ve akademik bir dille, işçilerden habersiz yazılan bir bildiri ile 'uzlaşıldığı' iddialarıyla mücadele boğulmaya çalışılsa da ok yaydan çıktı artık. Deri işçileri ağır çalışma şartları nedeniyle tarihte olduğu gibi bugün de gelişen işçi hareketinin öns saflarında yer almaktadır. 1908, 1948, 1986-87, 1992'de olduğu gibi günümüzde de işçi hareketinin yeni dalgasının gelişmesinde en ön sırada deri işçileri yerini almaktadır."

Kaynak: ETHA